David Bowie'nin Ardından


Bu sabah uyanır uyanmaz bir kahve yaptım kendime. Sonra da çalışma masama oturup Twitter’ı açtım. Henüz kahvemden bir yudum bile almamışken David Bowie’nin öldüğüne dair tweetler okudum. Birkaç dakika sonra da David Bowie Twitter’ın dünya gündemine girdi. Ardından gelen resmi açıklama, bütün soru işaretlerini ortadan kaldırdı. Güne, Bowie’nin öldüğünü öğrenerek başladım.


Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz ve Simon Critchley tarafından yazılan kitabını çok yakın bir tarihte okumuştum Bowie’nin. O yüzden onun hayatına ve müziğine yönelik bilgiler hala tazeliğini koruyor hafızamda. Bowie nasıl anlatılır, nasıl tarif edilir bilemiyorum. Onu tanımlamak için başvurulacak kelimeler hep “aykırı"nın yanından geçecektir. Bu aykırı bazen karşı duruş olacaktır bazen de farklı olanın ta kendisi. Bowie’yi baştan başa canlı ve tarz kılan, bu karşı ve farklı oluşudur zaten. Burada, Glam rock kültürünü bir dönem neredeyse tek başına ayakta tutmuş ve bu kültürü ileriye taşımış, hatta popüler kültürün bazı şöhretlerini (bkz: Lady Gaga) etkilemiş birinden bahsediyoruz. Tam burada, Bowie’nin punk kültürünü de etkilediğini eklemek gerek.

Critchley’nin Bowie üzerine yazdığı kitap, “İlk Cinsel Deneyimim” anısıyla başlar. Bundan bahsetmek istiyorum çünkü bu başlangıç, sadece kitaba bir giriş değildir. Critchley’nin ağzından, David Bowie’ye bir başlangıçtır. Critchley, ergenliğinde David Bowie’nin müziği ile tanışmasını ve nasıl David Bowie hayranı olduğunu anlatır. Göz alıcı kıyafetleri, renkli makyajı, peruk şüphesi taşıyan saçları ile bu adamda farklı olan bir şey vardır. O dönem, evde yalnız kaldığı zamanlarda küçük bir pikaptan Bowie şarkıları dinleyen Critchley, bir gün “Suffragette City” isimli parçaya denk gelir. O gün kendinden geçer ve yaşadığı hazzı unutamaz. Henüz 12 yaşındadır ve hiç seks yapmamıştır. Suffragette City damarlarında gezinmekteyken şöyle der: “İşte bu seks.”

Bowie, bu kadar tutku dolu bir müzik icra etmesiyle, gerçekten de hayranlarının ilahlaştırdığı kadar vardır. Öyle ki “Ashes to Ashes” benim en sevdiğim ve tutkulu bulduğum David Bowie parçasıdır. İnanıyorum ki herkesin farklı bir tutku dolu David Bowie parçası vardır. Critchley için Suffragette City neyse, daha dün bir başkası için Blackstar da oydu. Çünkü Bowie, kendine has tarzıyla başkaları için tutku dolu müzikler yapıyordu.

Biraz da Bowie’nin parçalarındaki sözlerden bahsetmek istiyorum. Onun her parçasında, hiçliği de beraberinde getiren satırlar yakalamak mümkün. Eğer hiçliği getirmiyorsa da, dinleyeni mutlaka hiçliğe doğru götürüyordur. Kitaptan derlediğim bazı şarkı sözlerini buraya ekliyorum.

// Türkçe çevirileri ile beraber
I’m sinking in the quicksand of my thought,
And I ain’t got the power anymore.
Düşüncelerimin bataklığında batıyorum,
Ve artık takatim yok.

Don’t believe in yourself,
Don’t deceive with belief.
Kendine inanma,
İnançla kendini aldatma.

Tragic endless lives; Could have nor sigh in solemn perverse serenity,
Wondrous beings chained to life.
Trajik sonsuz hayatlar; Ne of çekebilir ne nefes alabilirler ilahi bir sükunet içinde,
Hayata zincirlidir muhteşem varlıklar.

Planet Earth is blue,
And there’s nothing I can do.
Dünya mavi bir gezegen,
Ve ben bunu değiştiremem.

Pale blinds drawn all day,
Nothing to do, nothing to say.
Solmuş perdeler bütün gün kapalı.
Yapacak bir şey, söyleyecek söz yok.

If you don’t stay tonight,
I will take that traing tonight.
I’ve nothing to lose,
Nothing to gain.
I’ll kiss you in the rain,
Kiss you in the rain.
Eğer bu gece kalmazsan,
O trene bu gece binerim.
Kaybedecek hiçbir şeyim yok,
Kazanacak hiçbir şeyim.
Seni yağmur altında öpeceğim,
Yağmur altında öpeceğim.

We never talk anymore,
Forever I will adore you.
Artık hiç konuşmuyoruz,
Sonsuza dek tapacağım sana.

Sit tight in your corner,
Don’t tell God your plans.
It’s all deranged,
No control.
Köşende otur oturduğun yerde,
Planlarından Tanrı’ya bahsetme.
Her şey altüst,
Kontrol yok.

I’ve been right and I’ve been wrong,
Now I’m back where I started from.
I never looked over reality’s shoulder.
Doğru da yaptım yanlış da.
Başladığım yerdeğim şimdi.
Gerçekliğin omzundan hiç bakmadım.